Düğününden tam 1 yıl önce, telefonda kısa bir görüşmenin ardından düğün fotoğrafçısının benim olacağımı söylemişti ve telefonu kapatmıştık. Dilan’la telefon haricinde hiç görüşmemiştik. Telefonda ki cana yakınlığı her şey den önemliydi bizim için. Sürekli havanın kötü olacağı ve bu durumda ne yapabiliriz, düşüncesiyle tam 2 ay boyunca telefonda sohbetimiz devam etti. Hiç enerjisini düşürmemişti Dilan.
Düğün sabahı ilk kez karşılaşmıştık. Bizim için anlatılmaz yaşanır cinsten bir tanışma oldu. Harika bir aileye sahip olan çiftim, sabahın ilk saatlerinde makinalarımızı bıraktırıp, bizi olağanüstü bir kahvaltı masasına davet etmişlerdi. Hemde tıka basa yemeden masadan kalkmamıza izin vermediler. Dışari da deli gibi yağmur yağıyordu. Ama Dilan'in hiç umurun da değildi. Tanıdığım en pozitif gelinlerimin başında geliyordu. Hiç düğün günü sakin bir gelin gördünüz mü? Ben görmedim. Ama Dilan öyle değildi. Kız almanın ardından,kuaför çekimleri derken inanılmaz eğlenceli, espirilerin havada uçuştuğu dakikalar yaşamıştık. Ve hala yağmur yağıyordu. Çekim günü etrafımız güzel sürprizlerle doluydu ve negatif düşünceler aklımıza bile gelmiyordu. Bu süprizlere arkadaşları da katılmışlardı ve hep beraber organize olup bizi yalnız bırakmadılar. Öyle sıra dışı fotoğraflar çekmiştik ki anlatamam. Ne kadar yüksek enerjili olduğumuzu sn lik bir fotoğrafta bile yansıtabiliyorduk. Sanki içine doğmuşcasına elimde fotoğraf makinası varken, Dilan'in çıkıp o kadar arabanın içerisinden bana poz vermesi günün özetiydi. Düğün fotoğrafçısı Ankara ekibi olarak Dilan & Muammer çiftime mutluluklar diliyorum. Allah bir yastıkta kocatır inşallah "Benim düğünüm bir masaldı" tadında bir hikaye yazdık. Neden sizinde olmasın.